
“Küreselleşme olgusu küresel bazda etkin olan “dünya kentleri” kavramını da beraberinde getirmektedir. Uluslararası rekabetin yerini, kentlerin rekabetine bıraktığı bu süreçte; inisiyatif kullanabilen, etkin politikalar belirleyebilen ve kendini iyi tanıtabilen şehirler, ön plana çıkarak kalkınmanın nimetlerinden yararlanırken, rekabet edemeyen diğer şehirler geride kalmaktadır. Şehirler arası rekabette öne çıkan ve cazibe merkezi olan “marka şehirler” diğer kentlerin değerlerini ve varlıklarını da kendisine çekecektir. Bu anlamda, marka şehir kavramı; yatırım, iş, sanat, kültür, eğlence, sanayi, ulaşım açısından da merkez durumunda olacaktır”
Dünyada küreselleşme süreciyle birlikte yaşanan gelişmeler, ülkelerin ve şehirlerin değişen dünya koşullarına ayak uydurabilmek için birbirleriyle rekabet etmelerini zorunlu hale getirmiştir. Özellikle bilgi ve iletişim teknolojilerinin ön plana çıkmasıyla birlikte, daha hızlı kararlar alabilen ve özgün yapısını koruyabilen şehirler uluslararası arenada daha güçlü ve daha etkin olduklarını göstermiştir. Tarihte ekonomik kalkınmanın en önemli göstergesi şehirlerdir. Küreselleşmeyle birlikte bir ülke ya da bölgenin parçası olan şehir tanımı yerini, dünyadaki şehir ve bölgelerle yarışan, rekabet gücü kazanmaya çalışan şehir kavramına bırakmıştır. Günümüzde marka şehirler ülkelerinden daha önemli bir konumdadır. Marka şehir oluşumunda kültürel miras, gelenek ve görenekler, sahip olunan doğal yapı ve çevresel faktörler, o yöreye özgü ürünler ya da doğal kaynaklar ile geçmişe yönelik beceriler etkili olmaktadır. Son yıllarda yaşanan küresel rekabet ve bunun şehirlere, ülkelere yönelik yansıması marka şehir kavramını önemli hale getirmiştir. Günümüzde marka şehirler veya ülkelerin hedef kitlenin zihninde kentsel ve mimari değişim yaratma, şehir markası geliştirme ve şehirde yaşam kalitesini artırma gibi şehirle ilgili olumlu algılar oluşturması gerekmektedir. Şehirlerin marka görüntüleri, tıpkı ürünlerin, şirketlerin ve ülkelerin marka görüntüleri gibi, her gün dünyanın her yerinden, milyonlarca insan tarafından alınan sayısız kararı etkilemektedir Şehir markalarının, sakinlerin şehirde yaşamayı tercih etmelerinde, yatırımcıların ise şehri yatırım yapılabilir olarak görmelerinde etkili olmaktadır.
Marka şehirler; tarihi ve kültürel zenginliklere olan ilgiyi artırır, turizmin gelişimini, yeni istihdam olanakları sağlarken, kentin gayrisafi milli hasılasını artırır. Yerli ve yabancı sermayenin kente daha fazla gayrimenkul yatırımları yapmasında etkili olur. Yeni iş alanları oluşturtulmasında, kentin finans, konferans, kongre ve fuar merkezi haline gelmesine imkân tanır. Uluslararası gayrimenkul yatırımlarında öne çıkan marka şehirlerde inşaat sektörünün gelişimi daha hızlı olur. Türkiye ekonomisinin lokomotifi başat sektör inşaat alanında gelecek nesiller için sürdürülebilir yapılar inşa edilir. Kent mimarisine estetik ve yaşam değer katan projeler üretilir. İçerisinde marka şehir oluşturabilen ülkeler sadece turizmde değil gayrimenkul yatırımlarında da ilgi görür. Marka şehir olmaya aday kentler için önemli olan istihdam, GSMH, eğitim, ulaşım, siyasi ve sosyal çevre, kamusal hizmetler, yaratıcı ve yenilikçi olma, kültürel çevre ve sağlık alanlarında üst sıralarda yer alan şehirlerarasında olabilmektir. Uluslararası rekabetin bir anlamda şehirlerin rekabetine dönüşmeye başladığı böyle bir zaman diliminde, etkin ve verimli politikalarla kendini özgün bir anlayışla yeniden yapılandıran ve bu yeniliklerini dış dünyaya tanıtabilen şehirler ekonomik kalkınmadan, sermaye hareketlerinden, ziyaretçi gelirlerinden daha çok faydalanırken, bu dönüşümü gerçekleştiremeyen şehirler rekabette payına düşeni alamamakta ve geri kalmaktadır.
“Marka şehir kavramı son yıllarda giderek önem kazanan bir konudur. Şehirler marka olmak ve gelirlerini arttırmak için yoğun bir çaba sarf etmektedir. Bu açıdan şehir imajının geliştirilmesi, yabancı yatırımların şehre çekilmesi, turizm gelirlerinin arttırılması amacıyla çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Yerel yöneticiler marka kavramına bu nedenle daha fazla önem vermeye başlamıştır”
Türkiye gayrimenkul sektörü, farklı yatırım amaçlarına yönelik bir yelpazede çeşitli gayrimenkul türleri sunarak geniş bir yatırımcı kitlesine hitap etmektedir. Bu sektörde yer alan konut, ticari gayrimenkul, arsa ve tarla yatırımı gibi alanların değerinin belirlenmesi ve gayrimenkulün değerini etkileyen faktörlerin tespit edilmesi büyük önem taşımaktadır. Gayrimenkulün taşınamaz olması, heterojen özelliklere sahip olması ve bulunduğu bölge ile birlikte satın alınıyor olması, şehirlerin marka imajı ve değerlendirilmesinde en belirleyici faktör olmaktadır. Dünyada ve ülkemizde yer alan marka şehirler gayrimenkul yatırımlarında ilk sıralarda yer almaktadır. Gayrimenkul yatırımlarında konut fiyatları, bir şehrin ekonomik gücünü ve cazibesini yansıtan önemli bir göstergedir. Yükselen konut fiyatları, yaşam kalitesi ve ekonomik istikrarı gösterir. Konut fiyatlarındaki artışlar, yatırımcıların ve bireylerin ilgisini artırır. Konutların değerlenmesi, şehirlerin marka gücünün artmasına katkı sağlar. Marka gücü yüksek şehirlerde yatırım yapmanın avantajları fazla olur. Daha hızlı değer kazanan, daha yüksek kira getirisi ve hızlı satış imkânı sağlayan gayrimenkuller, uzun vadeli güvenilir yatırım olanağı sunar. Şehir markalaşma ve pazarlama faaliyetleri kapsamında küresel gayrimenkul ve emlak fuarlarının katılımcı şehirlerin yenilenmesine ve tutundurulmasında da etkili olmaktadır. Marka şehirlerde yapılan gayrimenkul ve emlak fuarlarının, yerel yönetimlere yatırımcı tercihlerini anlama ve bu tercihlere göre stratejik pozisyonlar belirleme yeteneği kazandırdığı görülmüştür. Bu süreç, yatırımcıları etkileme kapasitesini belirlerken aynı zamanda yerel yönetimlerin markalaşma politikalarını da etkilemektedir.

Ülkemizde özellikle gayrimenkul yatırımlarında hem iç hem de uluslararası pazarda ilgi gören, tarihi ipek yolunun geçtiği, Avrupa ve Asya kıtalarının birleştiği, içinden boğaz geçen ve üç imparatorluğa başkentlik yapmış olan kadim şehir İstanbul en güzel örnektedir. Türkiye’nin ekonomik başkenti marka şehir İstanbul, günümüzde de finans, ticaret, lojistik ve turizm alanlarında ve ülkemiz ekonomisinin üretim, istihdam ve ihracat alanlarında oldukça büyük bir rol oynamaya devam etmektedir. Bu kadim şehir, Türkiye ekonomisinde merkezi bir konuma sahiptir ve ülkenin ekonomik dinamiklerini büyük ölçüde etkilemektedir. Marka şehir İstanbul büyük ölçekte konsept gayrimenkul projelerinin yoğun olarak tasarlandığı bir şehirdir. Yerli ve yabancı konut yatırımcıları tarafından en çok tercih edilen şehir olma özelliğini göstermektedir. İstanbul aynı zamanda kültürel çeşitliliği ile de öne çıkar; tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan şehir, kültürel mirasın korunması ve tanıtılması açısından büyük bir öneme sahiptir. Marka şehir İstanbul, farklı etnik ve kültürel grupların bir arada yaşadığı, Kentte yaşayanların özgüvenlerinin artmasına, kente aidiyet duygusunun gelişmesine katkı sağlamaktadır.
Şehirlerin vizyonu mimarlık açısından şehrin estetik, işlevsel, sosyal ve çevresel yapısının şekillendirilmesinde önemli bir rol oynar. Mimarlık, sadece binaların tasarımı değil, aynı zamanda yaşam alanlarının nasıl kurgulandığını belirleyen güçlü bir araçtır. Dünya üzerinde markalaşan şehirler arasında ayırt edici mimari yapıların ön plana çıktığı da görülüyor. Bir ülke veya şehrin gelişmişliği ve markalaşması şehircilik, ulaşım alternatifleri, altyapı ve yapıların estetik olmasına göre değerlendiriyor. Marka şehir olmak için inşa edilen yapılardaki mimari yaklaşımın, ön plana çıkan özelliklerin farklı ve özgün olması gerekiyor. Tarihi katmanları, kültürel mirası yansıtan yapılar şehirlerin marka değerini oluşturuyor. Marka şehirlerin çoğunda bir veya birkaç ikonik yapı bulunur. Bu yapılar sadece estetik değil, turizm, yatırım ve sosyal medya görünürlüğü açısından da değer üretmektedir. Marka şehirler sadece büyük yapılarla değil, iyi tasarlanmış sokaklar, parklar, meydanlar ve kamusal alanlarla anılır. Yürünebilir, insan odaklı kentler oluşurken, şehir sakinleri için kaliteli sosyal yaşam alanları sağlanır. Yaşanabilirlik endeksleri yükselir; bu da şehrin imajına doğrudan katkı sağlar. Çağdaş marka şehir vizyonu, yalnızca estetik değil, çevreci ve sosyal açıdan sorumlu mimarlık anlayışı ile mümkün olur. Mimari eserleriyle ve tarihi geçmişiyle yüzyıllardır ön plana çıkan ülkemiz, günümüzde de inşaat sektörüyle dünyada en hızlı gelişim gösteren ülkeler arasında yer alıyor. Şehirlerin markalaşmasında da bu gücümüzü etkin bir şekilde kullanabiliriz. İnşaat sektörünün kalite anlayışı, şehir markalaşmasında belirleyici bir unsurdur. Nitelikli mimarlıkla yapılan projeler şehre değer katmaktadır. Son yıllarda Türkiye inşaat sektöründe “marka şehir” vizyonuna katkısı açısından İstanbul Havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul Finans Merkezi gibi birçok mega proje hayata geçirilmiştir.
Soner Keleş
Motto Turkey Yönetim Kurulu Üyesi
Size daha iyi hizmet verebilmek için kuramsal ve özel mimari planlarınız, projeleriniz ve ürün şartnamenizle ilgili soru ve detayları [email protected] mail atarsanız en kısa zamanda talebinize hızlı dönüş yapılacaktır.

Dünyanın bir ucundan diğer ucuna kadar, müşterilerimizin dünyanın yeni teknolojisi ile üretilen hazır yapı sektörüne ulaşmalarını sağlıyoruz. Proje üretim ağı takibince sizler için değer katan teknoloji ve yenilik, esnek ticari modeller ve akıllı tedarik zinciri çözümleri aracılığıyla güvenilirliği garanti ediyoruz.
Keşfet